2004 yılında çiftliğimizi oluştururken ilk yaptığımız iş, arazide su arama çalışmalarıydı. Birkaç denemeden sonra derinlerde suya ulaştık. Su depolama havuzları, damlama boruları vs. tüm uğraşlar genç fidanları yaşatmak içindi. Sulama yapılmazsa onlar yaşayamazdı.
5-6 yıl boyunca, yaz aylarında fidanlarımızı düzenli olarak suladık. Derinden gelen artezyen suyunun elektrik masrafı çoktu. Yazın susuz kalan ve sayıları çok artan domuzların su borularını parçalamaya başlamasıyla birlikte başka sulama yöntemlerine yöneldik.
Bu arada fidanlarımız büyüdüler. Son birkaç yıldır ağaç diplerine havuzlar açıp su verdik.
Bu yaz sulama yapamadık. Ağaçları izlediğimde kötü görünmüyorlardı. Nedeni denizden gelen rüzgârın nem de getiriyor olmasıydı. Havanın içinde var olan nemi ağaçlar yaprakları ile alabiliyorlar ve bu onlara yetiyor.
Deniz havası alan ağaçlarımıza erken yağan Eylül yağmuru iyi geldi.
Çiftliğin tüm atıklarından kompost ve organomineral gübre üretmekle birlikte, elektrik üretimi de yaparsanız, ciddi bir su geri dönüşümü sağlayabilirsiniz.